ÖZET
Kalp ve büyük damar yaralanmaları künt, penetran veya iatrojenik nedenlere bağlı olabilir. Travmaya bağlı ölümlerin yaklaşık %25’i toraks yaralanmalarına bağlıdır. Künt yaralanmaların en sık nedeni yüksek enerjili trafik kazalarıdır. Bu hastaların %5’i müdahale şansı bulabilmektedir. Künt travma hikayesi olan hastalar, semptomatik olsun veya olmasın, miyokard enfarktüsü geçirmiş veya geçirmekteymiş gibi çok yakından takip edilmelidir. Künt travmaya bağlı perikardiyal ve epikardiyal kanama, miyokard kontuzyonu ve nihayetinde miyokardda laserasyon oluşur. Ventrikül ve atrial rüptür, atriyoventriküler septumda, ventriküler septumda rüptür, papiller adalelerde rüptüre bağlı mitral veya triküspid kapaklarda akut yetmezlik, koroner arterlerde fistülizasyon, laserasyon ve/veya tromboz, pulmoner venlerde rüptür gözlenebilir. Penetran yaralanmalar kesici delici alet ve ateşli silah ile yaralanmalara, iatrojenik, tanısal veya tedavi amaçlı girişimlere bağlı, oluşabilir. Kalp yaralanmalarında, hastanın travma bölgesinden müdahale edileceği merkeze en hızlı şekilde sevk edilmesi bu hastalar için hayatta kalımı etkileyen en önemli faktördür. Belirgin şok ve/veya tamponad bulgusu olan hastalarda ileri tetkik beklenmeden, ameliyathaneye alınarak müdahaleye başlanmalı, gerekirse sıvı yollarının yerleştirilmesi beklenmeden cerrahi girişime başlanmalıdır. Basit yaralanmalar, primer olarak onarılabilirse de çok büyük miyokard hasarlanmasında veya intrakardiyak yaralanmalarda (valvül hasarı, septal defekt oluşumu, eşlik eden ve koroner arter bypass gerektiren durumlar, vb.) kardiyopulmoner bypass altında onarım gerekebilir. Hemodinamisi stabil olan hastalarda ise ilk 48 ile 72 saat çok yakın takip şarttır. (JAREM 2014; 2: 45-8)