GİRİŞ
Çağımızda teknolojik gelişmeler hızla ilerlerken, meme görüntüleme tekniklerine de gün geçtikçe yenisi eklenmektedir. Meme kanserinin (MK) kadınlarda en sık görülen kanser olması ve erken teşhisin MK’ye bağlı ölümleri azaltması ve tedavinin seyrini değiştirmesi, gelişmelerin hızla artmasında önemli rol oynamaktadır.
MK taramasında mamografiye ilave olarak, ultrasonografi (US) kullanılmaktadır. US; meme parankimi yoğun kadınlarda, mamografide tespit edilemeyen, erken evre, küçük invaziv kanserleri tespit edebilir (1,2). Ancak günümüzde standart olarak kullanılan manuel US (HHBUS) incelemesinin bazı dezavantajları vardır. Bu dezavantajlar arasında; işlemi gerçekleştiren hekime bağlı olması, radyologlar için zaman alıcı olması, yanlış pozitiflik oranlarının yüksek olması ve bazı çalışmalarda maliyet etkin olmadığının gösterilmesi sayılabilir (2-5). Bu dezavantajlar nedeniyle, son zamanlarda meme görüntüleme kliniklerinde, otomatik üç boyutlu meme US kullanımı artmaktadır. Otomatik US (ABUS), görüntünün dijital olarak saklanabilmesine olanak sağladığı gibi; kullanıcıya bağımlı değildir ve teknik standardizasyonu sağlar (6-8).
Bu prospektif çalışmada amaç, kadınları ABUS tetkiki hakkında bilgilendirdikten sonra; yeni bir yöntemi tercih edip etmeyeceğini, kadınların teknolojik gelişmelere mesafesini, yapılacak meme US tetkiki için ruhsal ve fiziksel durumlara göre karar verip vermediğini değerlendirmekti.
YÖNTEMLER
17.02.2023-17.03.2023 tarihleri arasında, meme US tetkiki için kliniğimize başvuran 118 kadın değerlendirildi. Eksik iletişimden kaynaklanabilecek aksaklılar nedeniyle yabancı uyruklular ve ABUS uygulanması ile ilgili yeterli data olmaması nedeniyle silikonlu ve/veya MK öyküsü olan kadınlar çalışmaya dahil edilmedi.
Birkaç farklı otomatik meme US cihazı ile çalışmış ve bu konuda tecrübeli meme radyoloğu tarafından anonim bir anket formu hazırlandı. Formlar sadece Türkçe olarak, kağıda basılı halde hazır bulunduruldu. Kliniğimize gelen kadınların hepsi meme US tetkiki yapılmadan önce, kişisel bilgilerden oluşan soru formunu (yaş, “kendisinde ya da yakınlarında MK var mı?”, “meme ile ilgili bir şikayeti var mı?”, “Daha önceden memeye girişimsel bir işlem uygulandı mı?”, “Daha önce meme ile ilgili tetkik yapıldı mı?”) doldurmakta ve bilgiler rutin olarak kaydedilmektedir. Çalışmada kullanılan kişisel özelliklere yönelik bilgiler bu formlardan elde edildi. Bu çalışma için hazırlanmış anket formu ise HHBUS tetkikini uygulayacak ve aynı zamanda çalışmacı olan hekim tarafından, ABUS hakkında kısa bir sözel bilgi verildikten sonra dolduruldu. Hekim ayrıca, anket sorularının neyle ilgili olduğunu açıkladı ve cevaplamanın yaklaşık 7-8 dakika süreceği bilgisini verdi. Kadınlar ankete gönüllü olarak katıldı ve anketi tamamlayamayanlar için herhangi bir zorlama yapılmadı.
Anket sorularının, klinikte hazır bulunan HHBUS cihazı yerine ABUS cihazı kullanılıyor olsa, iki yöntem arasındaki farklara yönelik olduğu belirtildi. Daha sonra ABUS çekimi hakkında; çekimi mamografiye benzer şekilde radyoloji teknisyeninin yapacağı (fakat değerlendirmenin hekim tarafından ekran başında yapılacağı ve tüm meme görüntüsünün saklı kalabileceği), bu işlemin manuel US’ye göre daha uzun sürebileceği, işlem sırasında meme sıkıştırıldığı için ağrı olabileceği ancak işlemin genel olarak tolere edilebilir olduğu vurgulandı. Bu cihazların yaygın olarak kullanılmadığı, Türkiye’de birkaç merkezde bulunduğu belirtildi.
Sorular; HHBUS ile ilgili olanlar, ABUS ile ilgili olanlar ve her ikisini ilgilendirenler olmak üzere üç gruptan oluşmaktaydı. HHBUS ile ilgili olanlar: “İşlem sırasında hekimle sohbet etmek sizi rahatlatır mı?”, “US incelemesi sırasında ya da bitince hekimden bilgi almak ister misiniz?”, “İşlem sırasında hekimin yüz ifadesi sizi etkiler mi?”.
ABUS ile ilgili olanlar: “Memenin sıkıştırılması ve ağrılı bir işlem olması çekim için kararınızı değiştirir mi?”, “Cihaz yeni bir teknoloji olduğu için daha detaylı bilgi verdiğini düşünür müsünüz?”, “Bir cihazın güvenilir olması için yaygın olarak kullanılması mı, az merkezde bulunması mı güven vericidir?”. Her iki işlemle ilgili olanlar: “İşlemi hekimin yapması sizin için fark eder mi?”, “US tetkiki yapılırken süre ile ilgili bir tolerans seviyeniz var mı?” (mümkünse <10-15 dakika ya da süreyi önemsemem), “Görüntüleme tetkiki yaptırırken sizi yönlendiren hekimin tercihine göre mi, kendi tercihinize göre mi hareket edersiniz?” sorularından oluşmaktaydı.
İstatistiksel amaçla, tanımlayıcı istatistikler, sayı ve yüzde dağılımları kullanıldı. İstanbul Medipol Üniversitesi Girişimsel Olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurulu çalışma için etik kurul onayı verdi (karar no: 178, tarih: 16.02.2023). Hastalardan çalışma için onam formu alındı.
İstatistiksel Analiz
HHBUS ile ilgili cevaplar evet/hayır olarak değerlendirildiğinde; evet cevabı verenlerin oranı çok yüksek bulunmuştur: İşlem sırasında ya da bitince hekimden bilgi almak ister misiniz? (%97,8 vs. %2,1), hekimle sohbet sizi rahatlatır mı? (%82,4 vs. %17,4), hekimin yüz ifadesi sizi etkiler mi? (%83,5 vs. %16,4), çekimi hekimin ya da teknisyenin yapması sizin için fark eder mi? (%83,5 vs. %16,5).
Her iki işlem ortak değerlendirildiğinde; süre ilgili tolerans seviyesi açısından süreyi önemsemem diyenlerin oranı, önemserim diyenlere göre yüksek bulunmuştur (%85,7 vs. %14,2). İşlem için tercih yaparken hekimin tercihini önemserim diyenlerin oranı, kendi tercihime göre hareket ederim diyenlere göre yüksek bulunmuştur (%80,1 vs. %19,7).
BULGULAR
Çalışmaya dahil edilmeyen kadınların 5’i eski MK, 12’si yabancı uyruklu, 8’i silikonluydu. Yaşı 75’in üstünde olan 2 kadından 1’i non-koopere olduğu, diğeri anketi dolduramayacağını düşündüğü için çalışmaya dahil edilmedi. Toplam 118 kadının 91’i çalışmaya dahil edildi.
Kadınların kişisel özellikleri değerlendirildiğinde; ortalama yaş 47,8’di (22-74). On iki (%13,1) kadının, ailesinde MK öyküsü vardı. Daha önce meme görüntülemesi yapılmış olanların sayısı 79’du (%86,8). Beş (%5,4) kadına daha önce biyopsi veya kist aspirasyonu nedeniyle girişimsel işlem uygulanmıştı.
Doksan bir kadının sadece 3’ü (%3,2) ilkokul, 8’i (%8,7) lise mezunu iken, 80 (%87,9) kadın üniversite mezunu idi. Sadece 2 (%2,1) kadın küçük şehirde yaşarken; 89 kadın (%97,8) İstanbul’da yaşamaktaydı.
Kadınların 76’sı (%83,5), çekimi hekimin yapmasını tercih edeceğini, 89’u (%97,8) ise işlem ile bilgi almak isteyeceğini belirtti. Hekim ile sohbet, 75 (%82,4) kadın için rahatlatıcı iken, 76 (%83,5) kadın hekimin yüz ifadesinin kendisini etkilediğini belirtti.
Yirmi üç kadın, ister mamografi çektirmiş, ister çektirmemiş olsun ağrılı bir işlem istemeyeceğini belirtti. Kadınların 53’ü (%58,2) yeni bir teknoloji olduğu için ABUS’nin daha iyi bilgi vereceğini, 61’i (%67) ise cihazın az merkezde bulunmasının daha güven verici olduğunu belirtti.
İşlem için tercih yaparken kadınların 73’ü (%80,1), kendilerini yönlendiren hekimin tercihini önemsediğini belirtti. Bunların çoğunluğu (61/91) ise sadece hekimin tercihini dikkate aldığını ifade etti. Süre açısından bakıldığında; işlemin kısa sürmesini isterim diyen 13 (%14,2) kadın bulunurken, 78 (%85,7) kadın süreyi önemsemeyeceğini belirtti (Tablo 1-3).
TARTIŞMA
Meme görüntülemesi kadınlar için oldukça önemli ve bir o kadar da streslidir (9,10). Anksiyete düzeyleri, genellikle işlem sırasında yüksek olmakla birlikte, bazen işlemden günler önce bile yükselebilir. Kadınlar, HHBUS incelemesi sırasında, incelemeyi yapan hekimin söyleyeceklerini merak eder ve bazen hekimin gözlerinin içine bakabilir ya da hekimin mimiklerini ve yüz ifadesini dikkatle inceleyebilirler. Literatürde bu konuda yeterli çalışma bulunmamakla birlikte; bir çalışmada gösterilmiştir ki meme US yapılmadan önce anksiyete seviyeleri yüksekken, işlem bittikten sonra işlemle ilgili bilgi verildiğinde anksiyete düzeyi önemli ölçüde azalmaktadır (11).
Ülkemizdeki gibi, US işlemini hekimin gerçekleştirdiği ülkelerde, hekimle direkt iletişim halinde olmak ve işlem sırasında veya sonrasında memeleri ile ilgili bilgi almak, kadınlar açısından güven vericidir (6,12). Bu çalışmada da görüldü ki kadınların %83,5 (76/91) oranında büyük bir bölümü, çekimi hekimin yapmasını tercih edeceğini ve %97,8 (89/91) oranında bir bölümü ise işlem ile bilgi almak isteyeceğini belirtti. Hekim ile sohbetin, kadınların %82,4’ü (75/91) için rahatlatıcı olduğu görüldü. Bu çalışmanın önemli sonuçlarından biri de hekimin yüz ifadesinin, %83,5 (76/91) oranında kadını etkilemesiydi. HHBUS ile ilgili cevaplar evet/hayır olarak değerlendirildiğinde; “evet” cevabı verenlerin oranı belirgin olarak yüksekti.
ABUS’nin gerek tarama gerekse tanısal amaçla kullanımı giderek artmaktadır (13-15). Bir yöntemin özellikle tarama amacıyla kullanımında, kadın popülasyonu tarafından kabul görmesi gerekir (12). Hastaların, ABUS işlemini yaptırdıktan sonra işleme bakış açısını ve işlem ile ilgili toleransını değerlendiren az sayıda çalışma bulunmaktadır (6,12,16,17). ABUS’nin en önemli dezavantajı, baskı ve ağrıdan dolayı oluşan rahatsızlık hissidir. Yine de bir çalışmada mamografi ile karşılaştırıldığında daha az ağrılı olduğu gösterilmiştir (18). Tüm bu çalışmalara bakıldığında ise işlem genel olarak tolere edilebilir bulunmuştur. Bu çalışmada da işlemin ağrılı olabileceği ve uzun sürebileceği hastalara belirtilmiş ancak bu açılardan tolere edilebilir olduğu vurgulanmıştır. Memenin sıkıştırılması ve ağrılı bir işlem açısından bakıldığında; 23 kadın (%25,2) ister mamografi çektirmiş ister çektirmemiş olsun ağrılı bir işlem istemeyeceğini belirtti. Bütün meme görüntüsünün saklanabilmesi, ABUS’nin önemli bir avantajı olmasına rağmen, yeni bir teknoloji olduğu için kadınlarda kuşku ile karşılanabilir. Ancak bu çalışmada görüldü ki kadınların %58,2’lik bir oranla yarısından fazlası (53/91) yeni bir teknoloji olduğu için ABUS’nin daha iyi bilgi vereceğini, geleneksel yöntem yerine yeni bir teknolojiyi tercih edeceğini ve denemek isteyeceğini belirtti. Bir cihazın yaygın olarak kullanılması güven açısından, kadınların çoğu için önemli değilken; cihazın bulunduğu merkeze ve kendilerini yönlendiren hekime güvenmenin daha önemli olduğu vurgulandı. Böyle bir durumda, cihazın az merkezde bulunması, kadınların %67’si (61/91) açısından daha güven vericiydi.
Hastalar, radyoloji tetkiki yaptırmak için görüntüleme kliniklerine, genellikle farklı kliniklerden yönlendirme ile gelmektedir. Ve eğer kendilerini yönlendiren hekime güveniyorlarsa çekimi yaptıracakları yere de güven duymaktadırlar. Bu çalışmada da görüldü ki, işlem için tercih yaparken kadınların %80,1 (73/91) oranında büyük bir kısmı, kendilerini yönlendiren hekimin tercihini önemsediğini belirtti. Bunların çoğunluğu ise (%67) sadece hekimin tercihini dikkate aldığını ifade etti. Süre açısından bakıldığında “Süreyi önemsemem” diyenlerin oranı belirgin olarak yüksekti (%85,7 vs. %14,2).
Çalışmanın Kısıtlılıkları
Bu çalışmanın bazı sınırlılıkları şöyle sıralanabilir: Katılımcı sayısı nispeten azdı ve günlük pratikte rutin olarak kullanılmayan ABUS cihazının avantaj ve dezavantajları göz önünde tutularak verilen sözel bilgiler ışığında anket uygulanmış oldu. Ancak çalışmanın amacı, zaten cihazı kliniğe yerleştirmeden önce ne kadar kabul göreceğini değerlendirmekti. Öte yandan, yeni bir teknolojiye bu kadar olumlu bakılmasının sebebi, hastalara ABUS cihazının yeni bir teknoloji olduğu bilgisi verilirken MK tespitindeki sonuçlar açısından bilgi verilmemiş olması olabilir.
SONUÇ
Görüntüleme kliniklerine yeni bir cihaz yerleştirmeden önce hastalara anket yapılması faydalı olabilir. Özellikle meme görüntülemesi açısından bakıldığında; kadınların önemli bir bölümü tetkikin sonucu kadar, tetkikle ilgili bilgi alabilmeyi ve hekimle direkt temas halinde olmayı da önemsemektedir.
Etik Komite Onayı: İstanbul Medipol Üniversitesi Girişimsel Olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurulu çalışma için etik kurul onayı verdi (karar no: 178, tarih: 16.02.2023).
Hasta Onamı: Hastalardan çalışma için onam formu alındı.
Hakem Değerlendirmesi: Editörler kurulu dışında olan kişiler tarafından değerlendirilmiştir.
Finansal Destek: Yazar tarafından finansal destek almadığı bildirilmiştir.