Özgün Araştırma

Periton Diyalizi Hastalarında ADMA Düzeyi ile Kardiyovasküler Parametreler Arasındaki İlişki: Bir Biyoimpedans Çalışması

10.5152/jarem.2018.1998

  • Abdullah Şumnu
  • Egemen Cebeci
  • Savaş Öztürk
  • Meltem Gürsu
  • Ergün Kasapoğlu
  • Oktay Özkan
  • Alper Gümüş
  • Ahmet Gürdal
  • Serhat Karadağ
  • Abdulbaki Kumbasar
  • Rümeyza Kazancıoğlu

Gönderim Tarihi: 23.02.2018 Kabul Tarihi: 17.04.2018 J Acad Res Med 2018;8(3):147-152

Amaç:

Kardiyovasküler hastalıklar diyaliz hastalarında mortalitenin en sık nedenidir. Asimetrik dimetilarginin (ADMA) düzeyleri ile aterogenezin ilk basamağı olan endotelyal disfonksiyon arasındaki ilişki gösterilmiş olup, ADMA kardiyovasküler hastalıklar için geleneksel olmayan bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Periton diyalizi (PD) hastalarında hipervolemi ve kalp yetmezliği prevalansının yüksek olduğunu göz önüne alarak, çalışmamızda ADMA ile diğer biyokimyasal parametreler, ekokardiyografi bulguları ve vücut sıvı dağılımının belirlenmesinde geçerli bir yöntem olan biyoimpedans analizi sonuçları ile ilişkisini araştırmayı hedefledik.

Yöntemler:

Kronik PD tedavisi gören 21 hasta çalışmaya alındı. Biyoimpedans analizi için BCM (Body Composition Monitor H02.201.1®) cihazı kullanıldı. ADMA düzeyleri ELISA kiti ile çalışıldı.

Bulgular:

Yirmi bir hastanın 13’ü kadın 8’i erkek idi. PD modalitesi 12 hastada CAPD, 5 hastada APD ve 4 hastada CCPD idi. Hastaların 18’i (%85) hipertansif, 9’u ise (%42) dislipidemik idi. Son dönem böbrek yetmezliğinin etyolojisi 8 hastada (%38) diyabetik nefropati idi. 13 hastanın günlük idrar volümLeri ortalama 1402±636 mL iken, geri kalan 8 hasta ise anürik idi. Ortalama sistolik ve diyasyolik kan basınçları sırasıyla 124,5±36,8 mmHg ve 79,8±11,7 mmHg idi. Hastaların ortalama ADMA düzeyi 87,6±58,2 μmol/L (18,54-247,34 μmol/L) bulundu. Ortalama ADMA seviyesi hipertansif hastalarda normotensif olanlara göre istatistiksel açıdan anlamLı olarak daha yüksek tespit edildi (95,8±58,8 μmol/L ve 41,0±27,9 μmol/L; p=0,045). Tek değişkenli analizde ADMA düzeyi ile ilişkili bulunan parametreler, ürik asit (r=0,681, p=0,001), sol ventrikül diyastol sonu çapı (LVESD) (r=0,509, p=0,019), intrasellüler sıvı miktarı (r=0,606, p=0,004), ekstrasellüler sıvı miktarı (r=0,471, p=0,031), diyalizat/plazma kreatinin oranı (r=0,452, p=0,04), vücut yüzey alanı (r=0,52, p=0,016), total vücut suyu (r=0,581, p=0,006) ve yağsız vücut kitlesi (r=0,528, p=0,014) olarak saptandı. Çok değişkenli analizde ise sadece ürik asit düzeyi, intrasellüler su, LVESD ve diyalizat/plazma kreatinin oranı istatistiksel olarak ADMA düzeyi ile ilişkili bulundu.

Sonuç:

PD hastalarında kardiyovasküler riskin belirlenmesinde ADMA düzeyi yararlı bir marker olarak kullanılabilir. Serum ürik asit düzeyi ve LVESD, ADMA düzeyi ile yakından ilişkilidir. Biyoimpedans analizi sonuçları ADMA düzeyi ile total vücut sıvısı arasındaki ilişkiyi desteklemektedir.

Anahtar Kelimeler: Asimetrik dimetilarginin (ADMA), biyoimpedans analizi, diyaliz, kardiyovasküler hastalık, periton diyalizi, üremik hastalar